Thursday, June 9, 2016

‘İslâm’ diye diye, İslâm elden gidiyor...

‘İslâm’ diye diye, İslâm elden gidiyor...

Fehmi Koru

Türkiye’de hemen her alanda dinin merkezi belirleyici olduğu bir dönemden geçiyoruz, ancak etrafımızda gelişen olaylar bugüne kadar hiç görülmemiş yeni bir olumsuzluğu gündeme dayıyor: İslâm Dünyası dışındaki coğrafyada İslâm-karşıtlığı zirve yaptığı gibi, İslâm Dünyası’nın yerli unsurları arasında İslâm’dan toplu uzaklaşmalar görülüyor...

Bir süredir yazı hayatından uzak kalmam gelişen olaylara biraz daha serinkanlı ve günlük hayhuydan uzak bir genişlikte bakmamı sağladı. Yazısız geçen sürenin bir bölümünü seyahatlerle değerlendirmem ise, daha önce pek farkına varamadığım global trendlerle beni tanıştırdı.

Şunu söyleyebilirim: Fark ettiklerim ve hissettiklerimden hiç memnun değilim.

Dünyamız ABD’nin ekonomik, askeri ve siyasi gücünü temsil eden hedeflere karşı girişilen 11 Eylül (2001) uğursuz eylemlerinden sonra yeni bir sürece girdi. Bu sürecin kendini hemen belli eden özelliği, tartışma gündeminin en ortasına ‘İslâm’ konusunun oturmasıdır. İslâm, din ve inanç sistemi olarak, daha önce hiç konu edilmediği kadar insanların dikkatini çekiyor.

Her yerde.

Müslümanların çoğunluğu teşkil ettiği ülkelerde de, azınlıkta bulundukları ülkelerde de... Hayatlarında tek bir Müslüman ile tanışmamış kişiler bile İslâm konusunda fikir ifade edebilecek halde bugün...

İfade edilen fikirler olumlu olsa, başarılar üzerine otursa sevinebilirdik; ancak başarılı başlayan gelişmeler bile, bir süre sonra, maalesef rahatsız edici bir mâhiyet kazanıyor...

Türkiye bir istisna teşkil edebilirdi; ülkemiz de giderek İslâm Dünyası’ndaki olumsuzluklardan --maalesef-- etkileniyor, bazen de farkına varmadan yayılan olumsuz imajı pekiştirici katkılarda bulunuyor.


Kaygılarım gerçek oluyor

11 Eylül uğursuz olayları ertesinde kaleme aldığım sonradan kitaplaşan (11 Eylül: O Kader Sabahı’, Timaş Yayınları, 2002) yazılarımda, bir alt motif olarak işlediğim ‘kaygılar’, aradan geçen 15 yılda elle tutulur bir hale dönüşmüş bulunuyor. İslâm Dünyası ‘terör’ ve fanatizm üreten, kendi kendini yönetemeyen, insanlarının rahat ve huzuru İslâm’ın etkisinden uzak ülkelerde aradığı bir coğrafya görüntüsü veriyor.

Son birkaç gün içerisinde, biri ABD’nin (Washington Post), diğeri İngiltere’nin (Guardian) önemli gazetesinde çıkan haber-değerlendirmeler, içinde bulunduğumuz halde pek farkında olamadığımız gelişmelerin vahim yöne doğru olduğuna ışık tutucu.

Washington Post’un (WP), bir Alman kasabasında yaşananlardan hareketle, Avrupa’da hâkim çizgi haline dönüşen bir eğilimi haber veren yazısı (‘Avrupa sağı İslâm karşıtlığına hız veriyor’, 7 Haziran 2016) ile, Guardian’ın ondan bir gün önce çıkan değerlendirmesi (‘Avrupa’nın dört bir tarafındaki kiliseler Müslüman mültecilerin kitleler halinde Hıristiyanlığı kabul ettiğini bildiriyor’) sürecin en vahim yan etkisini gözler önüne seriyor.

ABD’de başkanlık yarışına ilk başladığında herkesin fantezi gözüyle baktığı Donald Trump’ın ‘Müslüman karşıtı’ söyleminin, zaman içerisinde, ülke tabanında destek bulabilmesi dikkat çekiciydi.

Daha vahimi ise, yüz yıllar boyu dine dayalı hoşgörüsüzlüğün ceremesini çekmiş Avrupa’nın demokratik ülkelerinin, Almanya’nın, Fransa’nın, Avusturya’nın, Danimarka’nın, Hollanda’nın ‘İslâm-karşıtlığı’ zemininde buluşan akımların etkisi altında düşmeleridir.

Fransa’da Le Pen’in partisinin son seçimlerde gösterdiği başarıyı doğuran şartlar, Almanya’da da ‘Almanya için Alternatif’ partisini (AfD) her 6 seçmenden 1’inin oyunu alır duruma getirdi. AfD Almanya’da uzun yıllardır yaşayan Müslüman vatandaşların cami ihtiyacını karşılama amaçlı çabalarına karşı çıktığı gibi, okullara ve üniversitelere başörtüsü yasağı getirilmesini de talep ediyor.

WP, iki Alman üniversitesinin, mescitlerini, ‘lâiklik’ bahanesiyle kapatma kararı aldığını kayda geçirmekte.

Londra’da belediye başkanlığı seçimini İşçi Partisi’nin Müslüman adayı Sadiq Khan kazandı; hepimiz “Ne hoşgörülü halk” dedik İngilizler için... Oysa, bir Müslüman politikacıyı aday gösterdiği için İngiliz İşçi Partisi ve lideri ile aday Sadiq Khan’a karşı diğer partilerin yürüttüğü kampanyanın dili bayağı yaralayıcıydı. WP, “Başbakan David Cameron bile Khan’ı aşırılar arasına yamamaya çalıştı” demekte.

Polonya’da, Danimarka’da, Hollanda’da yükselen İslâm ve Müslüman karşıtı havanın yol açtığı yeni sıkıntılar da büyük.

Ne oluyoruz?

Tarihin şu ana kadar kaydettiği belki de en yaygın ‘ilhad’ hareketinin içine doğru evriliyoruz.

İlhad, İslâmi terminolojide ‘dinden çıkmak’ demek. En son din olduğu için başka dinlerden İslâm’a  gelenlerin varlığına alışkın olan bizim dünyamız, tek tük örnekler dışında, kendi kültür çevresinden insanların başka dinlere ilgi duymasına pek alışık değildir.

Öyle toplu din değiştirme olaylarıyla da karşılaşmamıştır İslâm Dünyası...

Guardian gazetesinin değerlendirmesi bir ilkin başlamakta olduğunu haber veriyor.

Vaktiyle entelektüelleri arasında İslâm’a geçme yarışına sahne olurken şu yakınlarda ‘İslâm-karşıtı’ havanın etkisini en fazla hissettirdiği ülkelerde...

Geçen haftayı geçirdiğim Berlin’de görüşme imkânı bulduğum kişilerden İslâm ve Müslüman karşıtı havanın giderek yayılmakta olduğu haberini almıştım; ancak Hıristiyanlığa geçişteki artıştan haberdar olabilmem için Guardian’da çıkan yazıyı okumam gerekti: Berlin’in kenar mahallerinden Steglitz’de, Trinity kilisesinin cemaati iki yılda 150’den 700’e fırlayıvermiş...

Yeni gelenler Müslüman iken Hıristiyanlığa geçenlermiş...

Berlin ve Hamburg’taki kiliseler toplu din değiştirme töreni (vaftizm) için belediyenin yüzme havuzlarını kullanmak zorunda kalmışlar.

2016 yılının ilk üç ayında Avusturya’daki Katolik kilisesi 300 dine kabul başvurusu alınca cemaat şaşırmış.

Gazetede başka ülkelerden de bunlara benzer geçiş öyküleri var; daha fazla canınızı sıkmamak için onları aktarmayayım.

Din değiştirenlerin bir bölümünün ana hareket noktası, zar zor yol bulduğu ülkenin kendisine ‘mülteci’ statüsü sağlamasını kazanmak amaçlıdır, hiç kuşku yok; ancak hepsinin öyle olmadığı anlaşılıyor. Kaldı ki, ne kadar zorda kalırsa kalsınlar, insanların din değiştirme yoluna gitmeyi hazmetmesi kolay değildir.

Özellikle de Müslümanların...

Zorda kalmalarının sebebi üzerinde de düşünmek lâzım.


Vebali büyük

11 Eylül uğursuz eylemlerinin ‘İslâm’ ile terörü eş-değerde görmeyi kolaylaştırması üzerinden geçen 15 yıl içerisinde, Müslümanlar, dünyanın çeşitli köşelerinde terör eylemleriyle gündeme geldiler. Bugün bölgemizdeki bir çok ülkede Müslüman kimlikli insanlar kan döküyor; hem de yine Müslümanların kanını...

IŞİD’i ve yaptıklarını düşünün...

Beğenilecek bir nokta yok bugünkü tabloda; ancak mevcut tabloyu başkalarını suçlamakta da kullanamayız. Terörü yöntem olarak benimseyenleri kınamakla yetinemeyiz; onların böyle bir yola başvurmalarını sağlayan zemini oluşturmak, çok daha farklı yöntemlerle çözülebilecek iç ve dış ihtilâfların sona erdirilmesinde silâhlı çatışma seçeneğini tercih etmek, tercihin yanlışlığı iyice ortaya çıktığında bile bunda ısrarcı olmak...

Kimin kabahati?

Hep teröristi suçlayarak bir yere varamayız, terörü üreten şartlarda pek çok kişi ve kesimin payı var.

Suriye bugün tek başına terör üreten bir ülke durumunda; iyi de bu durum sadece Suriyelilerin mi eseri?

Ülkemizi de vuruyor terör, bizim insanlarımız da hem bölgedeki başıbozukluktan hem de şiddetle sonuç alınabileceği yanlışlığını sürdüren içimizdeki örgütlerin eylemlerinden etkileniyor. Yetkililer terörü lânetlemede, teröristleri kınamada lâflarını hiç esirgemiyorlar; ne deseler haklılar da. Ancak, günlük hayhuy onları her gelişmeye tek taraflı bakmaya sevk ettiği için, büyük fotoğrafı göremiyor ve özellikle WP ve Guardian’ın gündeme getirdiği türden gelişmelerin yan etkilerini yeterince değerlendiremiyorlar.

Türkiye’yi ve bölgeyi terör sarmalından çıkarmak şart.

Aksi halde, 11 Eylül uğursuz eylemleriyle açılmış olan çığır, AK Parti iktidarı döneminde, siyasilerimizin en fazla değer verdiklerini kendi ağızlarından duyduğumuz İslâm dininin imajının onulmaz yaralar almasıyla devam edebilir.

Bunun vebalini hepimiz düşünelim.

ΩΩΩ

31 comments:

  1. Dünyada İslam imajının nasıl yara almakta olduğunu gayet güzel anlatmışsınız ama ülkemizde İslam adına yapılan hırsızlıkların dini duyguları ne kadar zayıflattığı üzerinde hiç durmamışsınız.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Haksizlik karsisinda bir kere susan hep susar Ahmet bey. Hele cok buyuk haksizliklar, curumler karsisinda zamaninda susanlar, sonralari en fazla kanarya gibi oter. Cok takilmamak lazim. Bunlari cok gorecegiz.

      Delete
  2. Fehmi abicim sana ulaşamıyorum. Bana mail atarmısın acil.
    fg@detailhaber.com Mail Adresim.
    Sevgiler.

    ReplyDelete
  3. Guardian'ın haberi üzerine olan yorumunuz için teşekkürler. Üzücü olan üzerimizdeki olumsuzlukları bile yabancılardan öğreniyor olmamız. Sanırım ümmet olarak bir şok yaşamaktayız. İnsan hayatının önemini müslümanların anlaması gerekiyor. Ege'yi geçerken veya Bağdat'ta bir bomba ile ya da Vezneciler de ölmek arasında fark yok aslında. We all have corrupt leaders. Period. This is what we deserve for now. Let's pray for better days and better societies in the future for our kids.

    Şunu da unutmamız lazım. Müslümanlık bir takım toplumların tekelinde değil. Allah bizim yerimize daha hayırlı bir ümmet olarak şu an hidayete er(e)memiş insanları getirebilir. Şüphesiz bu Allah için hiç zor değildir.

    ReplyDelete
  4. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Fehmi bey bunu yeni bir olguymuş gibi sunuyor ama Batının; Müslümanları barbar,vahşi,günümüzde terörist olarak görmesi yeni değil.Biz ne yaparsak yapalım,onlar gibi olmadıkça Müslümanları hep barbar ve terörist olarak gördüler ve böyle görmeye devam edecekler.
      İslam coğrafyasında dökülen kana ve Müslümanların birbiriyle yaptığı ve neredeyse bir asırdır süren bu mücadelelere gelince bu İslam’ın ve Müslümanların kendi içindeki haksızlıklarla hukuksuzluklarla hurafelerle yanlışlarla yaptığı mücadeledir ve bundan güçlenerek çıkacaktır. WP ya da Gurdian ya da der Spiegel'in ne kadar haktan hukuktan yana,mazlumun yanında,zalimin karşısında objektif değerlendirmeler yaptıklarını çok iyi biliyoruz.Mısır'da darbecilerin yanında yer aldıklarında gerçek yüzlerini gördük. Çok zor zamanlardan geçtiğimiz doğrudur. Ümitsizliğe kapılmamıza hiç gerek yok. Her şeye rağmen tüm dünya mazlumlarının sesi olmaya gayret eden bir milletimiz ve devletimiz var.

      Delete
    2. This comment has been removed by the author.

      Delete
    3. Problemin ana kaynağının müslümanlar arasında devlet kavramına verilen yanlış algıdan kaynaklandığını anlamamız lazım. Kuran'ın neresinde devleti dinden daha üstün tutmamız emrediliyor? Nerede devlet kutsal anlamıyorum. Kuran ise bir müslümanın hayatının tüm dünya içindekilerden daha önemli olduğunu söylüyor. İslam coğrafyasında devletler ne yazık ki müslümanları (vatandaşlarını) hoyratca ölüme sürüklüyor. Devletler mi kıyamet günü lehimize şahitlik edecek? Ya da devlet adına yapılanlar mı bizi cennete götürecek?

      Delete
    4. Kolaya kaçıp diğer toplum ve ülkelere şuçu atmayalım. Sonuçta onlar birer müşrik, kafir ve münafık olarak kendilerine düşeni ve bekleneni yapıyor. Müslüman olarak bizler üzerimize düşeni yapıyor muyuz? Uyanık mıyız?

      Delete
    5. Ayhan Bey'in ikinci yorumu çok isabetli.

      Delete
  5. Fehmi blogdan alti.ay sonra para kazaniliyor yavrum yanliş geldin. Yakinda bikakirsin burayi şerefli çok şerefli insan :)

    ReplyDelete
  6. Terörün ana kaynağı batıdır. Hem terör üretiyor hemde şikayet diyorlar. Ancak yinede en büyük suçlu İslamı cahilce yorumlayıp uygulayan,bir türlü gelişemeyen Müslümanlardır.

    ReplyDelete
  7. Malum parti, donemin malum basbakani ve donemin malum disisleri bakani, once makbul sonra mazul ahmet pasamiz, sermayedarlar ve yardakci kalemsorler sagolsun, son uc-dort yil icinde basimiza ne gelse Bati, Avrupa, dusmanlar vs diyen, kafasini calistiramayan bir kitle olustu. Cok ilginc olan su, okumus yazmis tipler bile boyle dusunuyor. Vakti zamaninda entelektuel zannetdilen bir adam bile makam sozcusu olunca ne hallere girdi, onu gordukten sonra buradaki yorumlara sasirmiyorum. Umarim Fehmi beyin tatili gercekleri gercekten gormesini saglamistir. Sasirir miyim? Sanmiyorum.

    ReplyDelete
  8. Malesef insanlar güzel ahlak göremedikleri için "bunlar hangi dindense ben onlardan değilim!" diyor.
    Şimdi bu çirkin görüntünün içimizdeki sorumlularını yüksek sesle açık etmenin zamanı.
    Değil mi Fehmi bey?

    ReplyDelete
  9. Tekrar yazı yazmanız süper olmuş.

    ReplyDelete
  10. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
  11. Fehmi Bey Merhaba,
    İlk blog yorumumu yapayım istedim. Ben bir müslüman olarak çoğu zaman hem kendi yaptıklarımdan hem de diğer müslümaların yaptıklarından utanıyorum. Müslümanlar genel ahlaktan iyice uzaklaşıyor. İyi ahlakı olmayan bir insan ne derece iyi bir müslüman olabilir! Avrupa'da değişen bir şey yok, dün olduğu gibi Türklere düşmanlıkları devam ediyor. Buna şaşırmadık. Aramıza hoş geldiniz. Blog yazmak hürriyettir. Umarım, bir gün bir medya grubunda yazmaya başlayıp da bloğunuzu öldürmezsiniz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Hayırlı Ramazanlar...

    ReplyDelete
  12. Sn.Koru, bir gün de Türkiye'deki diğer %50'nin islam algısındaki bozulmayı ve sebeplerini irdelemenizi dilerim. Sebeplerinin yalnızca "Terör" den ibaret olmadığını tahmin etmek güç olmayacaktır. Bence dünyadaki olumsuz "İslam" algısının sebebi de terörden çok, müslüman devletlerinin ve toplulukların terör ve evrensel değerler konusundaki tutumlarının acınası seviyesidir.

    ReplyDelete
  13. Sn.Koru, bir gün de Türkiye'deki diğer %50'nin islam algısındaki bozulmayı ve sebeplerini irdelemenizi dilerim. Sebeplerinin yalnızca "Terör" den ibaret olmadığını tahmin etmek güç olmayacaktır. Bence dünyadaki olumsuz "İslam" algısının sebebi de terörden çok, müslüman devletlerinin ve toplulukların terör ve evrensel değerler konusundaki tutumlarının acınası seviyesidir.

    ReplyDelete
  14. Sayın Koru, özlemiştik. Hoşgeldiniz. Tesbitlerinize tamamen katılıyorum ve burada kalmayacağını ümit ediyorum. Sadece WP, Guardian değil, NYT, FT, The Times, The Economist, FAZ, Die Welt, v.b.g. medya bahsettiğiniz konu yanında, Türkiye'de bir "devlet terörü" haline dönüşen ve "cadı avı" denilerek binlerce masum, mütedeyyin insanlara yapılan zulmü de yazıyorlar. Bu yazılanları, birçok hapishaneleri gezerek hakkal yakîn görmekte mümkün. Türkiye'deki bu "devlet terörü" hakkındaki tesbitlerinizi ve bu seyahatin nereye gittiği öngörünüzü de okumak isteriz. Selamlar, hürmetler ve muvaffakiyyetler.

    ReplyDelete
  15. Valla iyi hos da Nasrettin hocanin dedigi gibi bu hirsizin hicmi kabahati yok! Benim annadigim sizin yazdiklarinizdan butun suc muslumanlarda.Peki sen bilmiyormusun ki Israilin Abd nin ortadogu uzerindeki projelerini isidi de bunlar besledi buyutuyor senin musluman ulkerin hali diye sizlandigin memleketlerin basindakilerde birer besleme.Truva ati.Amma gecmisler ola en buyuk hamleleri Fettulahdi oda al asagi edildi cok sukur.Bundan sonra ancak oturup kendi kendine beddua eder baska bir ise capi yetmez yani!Simdi gelelim senin su 180 derecelik donusune,hayirdir ne is fehmi koru simdide derinden altan altan senimi kullanmaya basladilar. valla degil sen 1000 fehmi olsa nafile, bu Allahin kaderi yani O buyurduki silkinin ayaga kalkin yani ol dedi elhamdurillah simdi tum bu olanlarda onun emriyle vuku bulan hadiseler.Bunu degistirmeye ne saskin yahudinin gucu yeter,ne abd nin ne de devsirme fettullahin.Bunlar Allahin kaderine ters onun icun olacak isde degildir.Biz rahatiz sukur, varsa bi 17 aralik operasyonlari yapsinlarda gorelim kac paralik erkeklermis, veya bi gezi ayaklanmasi, musluman artik oyle kolay lokma degil hele devsirmelerle algi operasyonu yapma manipule etme hic olacak is degil.Gucune guvenen gelip ciksin savas meydanina.Bakalim hele varmi cesaretleri, insan gucleri nufus popilasyonlari!Hic bisey de yapamazlar ulkemize zaten yapacaklarini yaptilar daha ne yapacak?Ancak boyle mala,alkisa, makama tapanlari avlar devsirir memleket aleyhinde ya yazi yazdirirlar ya beddua ettirirler hepsi bu.Allahin dedigi olur ondan gayri bisey olmaz.Ha unutmadan bu akp hukumetini birilerinin bakiyorumda cok zoruna gidiyor politikalari,yaptiklari falan ama bence buna sukretsinler bunlardan sonra gelecek olanlar akpye hic mi hic benzemeyecek demem o ki operasyonsa operasyon yurtdisi yurt ici adres teslimi, tum devsirmeler icin,yani bilirsin Rusyanin ,israilin muhalifleri kaldirma yontemlerini ona benzer birsey.Daha cokk sey degisecek memleketimizde isallah.Herkesin plani var ya evinde oturup plan yapiyor ya su 1000 yil ummete kanini bez etmis Turk milleti icin,Allahinda plani var.Devir degisti artik yok oyle onlarin istedigi kilibik ve turistlik gezi Turkiyesi.Birde unutmadan soyleyeyim diyorsunki avrupada gocmenler hristiyan oluyorlar, onlar o zaman bu zulmu bin defa haketmisler demektir, memleketlerinde irzlari tarumar ediliyor, hakarete ugruyorlar, dinlerine sovulup sayiliyor ama bu deyyuslar denizde bogulma riskini goze alip avrupaya kacayim diyor, yetmiyor isimi garantiye alayim diyip vaftiz oluyor demekki bu zulmu bu iraklilarda suriyelilerde kimse , hakketmisler.Ulan bunlar musluman olsa ne yazar hristiyan olsa ne yazar.Daha Bati Romayi fethedecegiz isallah.Gelecek gunler isil isil ve ben oyle mutluyumki.Turkiye Kanuni doneminden cok daha guclu olacak hemde yakin zamanda belki 30 40 yil.Ve biz o gunler icin hazirlanacagiz bize nasip olmazsa cocuklarimiza.Kemalist sistemin maymuna cevirdigi aslan yavrulari zincirini kirdi onlar artik sirklerde oynamak istemiyor.Turkiyedeki bazi catlak seslerin derdide bu, devsirmeler bizdenmis gibi gorunenler araciligiyla aman etme aman yapma bunlar soyle buyuk, soyle guclu hikayeleriyle aslanlari yeniden sirke kosma hesabi icinde.Bakalim kim kimi bundan sonra sirkte oynatacak!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sayın atomıc ant! Bir hayal edin: Yazınızı yüksek sesle Hazret-i Resul Muhammed'in (s.a.v.) önünde okuyunuz. Acaba o size yazınıydan dolayı ne derdi?

      Delete
  16. Atomic Ant: dünya temiz vicdanlı, güzelliği görünce takdir etmesini bilen insanlarla dolu. Muhammed Ali'ye gösterilen sevgi ve saygıya bakın. Kırımlı Türklerin uğradığı zulümü bir ağıtla anlattığı için Avrupalı milyonların sempatisini kazanan Cemile'ye bakın. Elbette düşman hiç yok değidir. Ama İslamın güzel ahlakını görmeye açık milyarlarca insan yaşıyor bu dünyada.

    ReplyDelete
  17. Atomic Ant: Roma'yı alınca ne yapacaksın?
    Roma zaten açık! İlminle, irfanınla, fikrinle, inancınla, sanatınla, insanlığınla gidip istediğin şekilde kendini anlatabilirsin. Hodri meydan!

    ReplyDelete
  18. E hani nerde Turkiye'deki islam antipatisine neden olan olaylar hakkinda bir cumle? AKP'nin ayristirici dili "bu zerdust", "biliyorsunuz ermeni" sozleri, yapilan yolsuzluklar, hukuk katliamlari tek bir soz yok. Fehmi sen bizi aptal mi saniyorsun oglum? Senin ne yapmaya calistigini anlayamayacak kadar cahil bir kitle mi var saniyorsun karsinda? Adam gibi rasyonel bir sekilde bu durumun Turkiye'deki sebeplerini anlatsana olm. Sark kurnazi bicimsiz kafali Fehmim benim.

    ReplyDelete
  19. fehmi bey sizi özlemişim. sık sık internette sizi arayıp yazıp yazmadığınızı anlamaya çalıştım. yıllardır takip ederim. serinkanlı ve rasyonel üslubunuza alışkınım. bu arada şimdi yazmasanız ne zaman yazacaksınız. Bu memlekette olabildiğince olumsuz duygular ve ümütsizlikler içinde olanlar olduğu gibi kendini Osmanlının altın çağında zannedenler de var.Tüm bunlar için yazmak lazım. Bu arada olumsuz yorumların yanında sessizce sizi izleyen ve gerçekten duygularına tercüman olduğunuz için size minnettar olan sessiz yığınlar olduğundan eminin. Olumsuz yorumları duymak da bir şans. kaleminize kuvvet, yüreğinize sağlık. tekrar hoş geldiniz.

    ReplyDelete
  20. 38 yaşında ; 18 yaşından beri fehmi beyi yazdığı gazeteleri abone olarak takip etmiş biriyim. Fehmi beyin bu yazısını okumadım bundan sonrakileride okumayı düşünmeyeceğim. Taaki içimde yıktığı adillik, hak için konuşma yazma,gerçeği güçlülerin yüzüne de haykırma konularındaki düzeltme ,kendini yırtma çabalarını görene kadar.

    ReplyDelete
  21. 38 yaşında ; 18 yaşından beri fehmi beyi yazdığı gazeteleri abone olarak takip etmiş biriyim. Fehmi beyin bu yazısını okumadım bundan sonrakileride okumayı düşünmeyeceğim. Taaki içimde yıktığı adillik, hak için konuşma yazma,gerçeği güçlülerin yüzüne de haykırma konularındaki düzeltme ,kendini yırtma çabalarını görene kadar.

    ReplyDelete
  22. Lütfen yazmaya devam edin. Aklı başında ve gerçekleri görebilen, hem inançlı hem dengeli düşünebilen çok insan kalmıyor gitgide. Sevgiler, Allah yardımcınız olsun...

    ReplyDelete
  23. Istanbul rantiye sahasina donmus yagma yikim had safhada insanlar tum islam cografyasinda kan ve gozyasi dokuyor.o sia bu yezid onlar kafir sunlar musrik.ne guzelde bulmusuz suclulari.ha bire birileri bizi karistiriyor iddiasi.kimse neden isveci karistiramiyor...lutfen insana lazim olan ilk seye sahip cikalim..ahlaka .yoksa hak hukuk adalet allah kitap muhammet soylemi hic eksik degilki hirsiz ve yolsuzun agzindan

    ReplyDelete
  24. "Bunun vebalini düşündüm."
    "...Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez..." (Maide-105)
    (... Eğer mü'min iseniz, üstün olan sizsiniz." (Âl-i İmrân-139) Bu ayetler gösteriyor ki, günümüz islam aleminin her bir ferdinin problemi Kur'an'a göre (Kur’an ölçülerinde) "mü'min" ve "hidayet"te olamamak.

    ReplyDelete