‘İslâm’ diye diye, İslâm elden gidiyor...
Fehmi Koru
Türkiye’de hemen her alanda
dinin merkezi belirleyici olduğu bir dönemden geçiyoruz, ancak etrafımızda
gelişen olaylar bugüne kadar hiç görülmemiş yeni bir olumsuzluğu gündeme
dayıyor: İslâm Dünyası dışındaki coğrafyada İslâm-karşıtlığı zirve yaptığı gibi,
İslâm Dünyası’nın yerli unsurları arasında İslâm’dan toplu uzaklaşmalar
görülüyor...
Bir süredir yazı
hayatından uzak kalmam gelişen olaylara biraz daha serinkanlı ve günlük
hayhuydan uzak bir genişlikte bakmamı sağladı. Yazısız geçen sürenin bir
bölümünü seyahatlerle değerlendirmem ise, daha önce pek farkına varamadığım
global trendlerle beni tanıştırdı.
Şunu
söyleyebilirim: Fark ettiklerim ve hissettiklerimden hiç memnun değilim.
Dünyamız ABD’nin
ekonomik, askeri ve siyasi gücünü temsil eden hedeflere karşı girişilen 11
Eylül (2001) uğursuz eylemlerinden sonra yeni bir sürece girdi. Bu sürecin
kendini hemen belli eden özelliği, tartışma gündeminin en ortasına ‘İslâm’
konusunun oturmasıdır. İslâm, din ve inanç sistemi olarak, daha önce hiç konu
edilmediği kadar insanların dikkatini çekiyor.
Her yerde.
Müslümanların
çoğunluğu teşkil ettiği ülkelerde de, azınlıkta bulundukları ülkelerde de...
Hayatlarında tek bir Müslüman ile tanışmamış kişiler bile İslâm konusunda fikir
ifade edebilecek halde bugün...
İfade edilen
fikirler olumlu olsa, başarılar üzerine otursa sevinebilirdik; ancak başarılı
başlayan gelişmeler bile, bir süre sonra, maalesef rahatsız edici bir mâhiyet
kazanıyor...
Türkiye bir
istisna teşkil edebilirdi; ülkemiz de giderek İslâm Dünyası’ndaki
olumsuzluklardan --maalesef-- etkileniyor, bazen de farkına varmadan yayılan olumsuz
imajı pekiştirici katkılarda bulunuyor.
Kaygılarım gerçek oluyor
11 Eylül uğursuz
olayları ertesinde kaleme aldığım sonradan kitaplaşan (11 Eylül: O Kader
Sabahı’, Timaş Yayınları, 2002) yazılarımda, bir alt motif olarak işlediğim
‘kaygılar’, aradan geçen 15 yılda elle tutulur bir hale dönüşmüş bulunuyor.
İslâm Dünyası ‘terör’ ve fanatizm üreten, kendi kendini yönetemeyen, insanlarının
rahat ve huzuru İslâm’ın etkisinden uzak ülkelerde aradığı bir coğrafya
görüntüsü veriyor.
Son birkaç gün
içerisinde, biri ABD’nin (Washington Post), diğeri İngiltere’nin (Guardian)
önemli gazetesinde çıkan haber-değerlendirmeler, içinde bulunduğumuz halde pek
farkında olamadığımız gelişmelerin vahim yöne doğru olduğuna ışık tutucu.
Washington
Post’un (WP), bir Alman kasabasında yaşananlardan hareketle, Avrupa’da hâkim
çizgi haline dönüşen bir eğilimi haber veren yazısı
(‘Avrupa sağı İslâm karşıtlığına hız veriyor’, 7 Haziran 2016) ile, Guardian’ın
ondan bir gün önce çıkan değerlendirmesi
(‘Avrupa’nın dört bir tarafındaki kiliseler Müslüman mültecilerin kitleler
halinde Hıristiyanlığı kabul ettiğini bildiriyor’) sürecin en vahim yan
etkisini gözler önüne seriyor.
ABD’de başkanlık
yarışına ilk başladığında herkesin fantezi gözüyle baktığı Donald Trump’ın
‘Müslüman karşıtı’ söyleminin, zaman içerisinde, ülke tabanında destek bulabilmesi
dikkat çekiciydi.
Daha vahimi ise,
yüz yıllar boyu dine dayalı hoşgörüsüzlüğün ceremesini çekmiş Avrupa’nın
demokratik ülkelerinin, Almanya’nın, Fransa’nın, Avusturya’nın, Danimarka’nın,
Hollanda’nın ‘İslâm-karşıtlığı’ zemininde buluşan akımların etkisi altında
düşmeleridir.
Fransa’da Le
Pen’in partisinin son seçimlerde gösterdiği başarıyı doğuran şartlar,
Almanya’da da ‘Almanya için Alternatif’ partisini (AfD) her 6 seçmenden 1’inin
oyunu alır duruma getirdi. AfD Almanya’da uzun yıllardır yaşayan Müslüman
vatandaşların cami ihtiyacını karşılama amaçlı çabalarına karşı çıktığı gibi,
okullara ve üniversitelere başörtüsü yasağı getirilmesini de talep ediyor.
WP, iki Alman
üniversitesinin, mescitlerini, ‘lâiklik’ bahanesiyle kapatma kararı aldığını
kayda geçirmekte.
Londra’da
belediye başkanlığı seçimini İşçi Partisi’nin Müslüman adayı Sadiq Khan
kazandı; hepimiz “Ne hoşgörülü halk” dedik İngilizler için... Oysa, bir
Müslüman politikacıyı aday gösterdiği için İngiliz İşçi Partisi ve lideri ile aday
Sadiq Khan’a karşı diğer partilerin yürüttüğü kampanyanın dili bayağı
yaralayıcıydı. WP, “Başbakan David Cameron bile Khan’ı aşırılar arasına
yamamaya çalıştı” demekte.
Polonya’da,
Danimarka’da, Hollanda’da yükselen İslâm ve Müslüman karşıtı havanın yol açtığı
yeni sıkıntılar da büyük.
Ne oluyoruz?
Tarihin şu ana
kadar kaydettiği belki de en yaygın ‘ilhad’ hareketinin içine doğru
evriliyoruz.
İlhad, İslâmi
terminolojide ‘dinden çıkmak’ demek. En son din olduğu için başka dinlerden
İslâm’a gelenlerin varlığına
alışkın olan bizim dünyamız, tek tük örnekler dışında, kendi kültür çevresinden
insanların başka dinlere ilgi duymasına pek alışık değildir.
Öyle toplu din
değiştirme olaylarıyla da karşılaşmamıştır İslâm Dünyası...
Guardian
gazetesinin değerlendirmesi bir ilkin başlamakta olduğunu haber veriyor.
Vaktiyle
entelektüelleri arasında İslâm’a geçme yarışına sahne olurken şu yakınlarda
‘İslâm-karşıtı’ havanın etkisini en fazla hissettirdiği ülkelerde...
Geçen haftayı
geçirdiğim Berlin’de görüşme imkânı bulduğum kişilerden İslâm ve Müslüman
karşıtı havanın giderek yayılmakta olduğu haberini almıştım; ancak
Hıristiyanlığa geçişteki artıştan haberdar olabilmem için Guardian’da çıkan
yazıyı okumam gerekti: Berlin’in kenar mahallerinden Steglitz’de, Trinity
kilisesinin cemaati iki yılda 150’den 700’e fırlayıvermiş...
Yeni gelenler
Müslüman iken Hıristiyanlığa geçenlermiş...
Berlin ve
Hamburg’taki kiliseler toplu din değiştirme töreni (vaftizm) için belediyenin
yüzme havuzlarını kullanmak zorunda kalmışlar.
2016 yılının ilk
üç ayında Avusturya’daki Katolik kilisesi 300 dine kabul başvurusu alınca cemaat
şaşırmış.
Gazetede başka
ülkelerden de bunlara benzer geçiş öyküleri var; daha fazla canınızı sıkmamak
için onları aktarmayayım.
Din değiştirenlerin
bir bölümünün ana hareket noktası, zar zor yol bulduğu ülkenin kendisine ‘mülteci’
statüsü sağlamasını kazanmak amaçlıdır, hiç kuşku yok; ancak hepsinin öyle
olmadığı anlaşılıyor. Kaldı ki, ne kadar zorda kalırsa kalsınlar, insanların
din değiştirme yoluna gitmeyi hazmetmesi kolay değildir.
Özellikle de
Müslümanların...
Zorda
kalmalarının sebebi üzerinde de düşünmek lâzım.
Vebali büyük
11 Eylül uğursuz
eylemlerinin ‘İslâm’ ile terörü eş-değerde görmeyi kolaylaştırması üzerinden
geçen 15 yıl içerisinde, Müslümanlar, dünyanın çeşitli köşelerinde terör
eylemleriyle gündeme geldiler. Bugün bölgemizdeki bir çok ülkede Müslüman
kimlikli insanlar kan döküyor; hem de yine Müslümanların kanını...
IŞİD’i ve
yaptıklarını düşünün...
Beğenilecek bir
nokta yok bugünkü tabloda; ancak mevcut tabloyu başkalarını suçlamakta da
kullanamayız. Terörü yöntem olarak benimseyenleri kınamakla yetinemeyiz;
onların böyle bir yola başvurmalarını sağlayan zemini oluşturmak, çok daha
farklı yöntemlerle çözülebilecek iç ve dış ihtilâfların sona erdirilmesinde
silâhlı çatışma seçeneğini tercih etmek, tercihin yanlışlığı iyice ortaya
çıktığında bile bunda ısrarcı olmak...
Kimin kabahati?
Hep teröristi
suçlayarak bir yere varamayız, terörü üreten şartlarda pek çok kişi ve kesimin
payı var.
Suriye bugün tek
başına terör üreten bir ülke durumunda; iyi de bu durum sadece Suriyelilerin mi
eseri?
Ülkemizi de
vuruyor terör, bizim insanlarımız da hem bölgedeki başıbozukluktan hem de
şiddetle sonuç alınabileceği yanlışlığını sürdüren içimizdeki örgütlerin
eylemlerinden etkileniyor. Yetkililer terörü lânetlemede, teröristleri kınamada
lâflarını hiç esirgemiyorlar; ne deseler haklılar da. Ancak, günlük hayhuy
onları her gelişmeye tek taraflı bakmaya sevk ettiği için, büyük fotoğrafı
göremiyor ve özellikle WP ve Guardian’ın gündeme getirdiği türden gelişmelerin
yan etkilerini yeterince değerlendiremiyorlar.
Türkiye’yi ve
bölgeyi terör sarmalından çıkarmak şart.
Aksi halde, 11
Eylül uğursuz eylemleriyle açılmış olan çığır, AK Parti iktidarı döneminde, siyasilerimizin
en fazla değer verdiklerini kendi ağızlarından duyduğumuz İslâm dininin
imajının onulmaz yaralar almasıyla devam edebilir.
Bunun vebalini
hepimiz düşünelim.
Dünyada İslam imajının nasıl yara almakta olduğunu gayet güzel anlatmışsınız ama ülkemizde İslam adına yapılan hırsızlıkların dini duyguları ne kadar zayıflattığı üzerinde hiç durmamışsınız.
ReplyDeleteHaksizlik karsisinda bir kere susan hep susar Ahmet bey. Hele cok buyuk haksizliklar, curumler karsisinda zamaninda susanlar, sonralari en fazla kanarya gibi oter. Cok takilmamak lazim. Bunlari cok gorecegiz.
DeleteFehmi abicim sana ulaşamıyorum. Bana mail atarmısın acil.
ReplyDeletefg@detailhaber.com Mail Adresim.
Sevgiler.
Guardian'ın haberi üzerine olan yorumunuz için teşekkürler. Üzücü olan üzerimizdeki olumsuzlukları bile yabancılardan öğreniyor olmamız. Sanırım ümmet olarak bir şok yaşamaktayız. İnsan hayatının önemini müslümanların anlaması gerekiyor. Ege'yi geçerken veya Bağdat'ta bir bomba ile ya da Vezneciler de ölmek arasında fark yok aslında. We all have corrupt leaders. Period. This is what we deserve for now. Let's pray for better days and better societies in the future for our kids.
ReplyDeleteŞunu da unutmamız lazım. Müslümanlık bir takım toplumların tekelinde değil. Allah bizim yerimize daha hayırlı bir ümmet olarak şu an hidayete er(e)memiş insanları getirebilir. Şüphesiz bu Allah için hiç zor değildir.
This comment has been removed by the author.
ReplyDeleteFehmi bey bunu yeni bir olguymuş gibi sunuyor ama Batının; Müslümanları barbar,vahşi,günümüzde terörist olarak görmesi yeni değil.Biz ne yaparsak yapalım,onlar gibi olmadıkça Müslümanları hep barbar ve terörist olarak gördüler ve böyle görmeye devam edecekler.
Deleteİslam coğrafyasında dökülen kana ve Müslümanların birbiriyle yaptığı ve neredeyse bir asırdır süren bu mücadelelere gelince bu İslam’ın ve Müslümanların kendi içindeki haksızlıklarla hukuksuzluklarla hurafelerle yanlışlarla yaptığı mücadeledir ve bundan güçlenerek çıkacaktır. WP ya da Gurdian ya da der Spiegel'in ne kadar haktan hukuktan yana,mazlumun yanında,zalimin karşısında objektif değerlendirmeler yaptıklarını çok iyi biliyoruz.Mısır'da darbecilerin yanında yer aldıklarında gerçek yüzlerini gördük. Çok zor zamanlardan geçtiğimiz doğrudur. Ümitsizliğe kapılmamıza hiç gerek yok. Her şeye rağmen tüm dünya mazlumlarının sesi olmaya gayret eden bir milletimiz ve devletimiz var.
This comment has been removed by the author.
DeleteProblemin ana kaynağının müslümanlar arasında devlet kavramına verilen yanlış algıdan kaynaklandığını anlamamız lazım. Kuran'ın neresinde devleti dinden daha üstün tutmamız emrediliyor? Nerede devlet kutsal anlamıyorum. Kuran ise bir müslümanın hayatının tüm dünya içindekilerden daha önemli olduğunu söylüyor. İslam coğrafyasında devletler ne yazık ki müslümanları (vatandaşlarını) hoyratca ölüme sürüklüyor. Devletler mi kıyamet günü lehimize şahitlik edecek? Ya da devlet adına yapılanlar mı bizi cennete götürecek?
DeleteKolaya kaçıp diğer toplum ve ülkelere şuçu atmayalım. Sonuçta onlar birer müşrik, kafir ve münafık olarak kendilerine düşeni ve bekleneni yapıyor. Müslüman olarak bizler üzerimize düşeni yapıyor muyuz? Uyanık mıyız?
DeleteAyhan Bey'in ikinci yorumu çok isabetli.
DeleteFehmi blogdan alti.ay sonra para kazaniliyor yavrum yanliş geldin. Yakinda bikakirsin burayi şerefli çok şerefli insan :)
ReplyDeleteTerörün ana kaynağı batıdır. Hem terör üretiyor hemde şikayet diyorlar. Ancak yinede en büyük suçlu İslamı cahilce yorumlayıp uygulayan,bir türlü gelişemeyen Müslümanlardır.
ReplyDeleteMalum parti, donemin malum basbakani ve donemin malum disisleri bakani, once makbul sonra mazul ahmet pasamiz, sermayedarlar ve yardakci kalemsorler sagolsun, son uc-dort yil icinde basimiza ne gelse Bati, Avrupa, dusmanlar vs diyen, kafasini calistiramayan bir kitle olustu. Cok ilginc olan su, okumus yazmis tipler bile boyle dusunuyor. Vakti zamaninda entelektuel zannetdilen bir adam bile makam sozcusu olunca ne hallere girdi, onu gordukten sonra buradaki yorumlara sasirmiyorum. Umarim Fehmi beyin tatili gercekleri gercekten gormesini saglamistir. Sasirir miyim? Sanmiyorum.
ReplyDeleteMalesef insanlar güzel ahlak göremedikleri için "bunlar hangi dindense ben onlardan değilim!" diyor.
ReplyDeleteŞimdi bu çirkin görüntünün içimizdeki sorumlularını yüksek sesle açık etmenin zamanı.
Değil mi Fehmi bey?
Tekrar yazı yazmanız süper olmuş.
ReplyDeleteThis comment has been removed by the author.
ReplyDeleteFehmi Bey Merhaba,
ReplyDeleteİlk blog yorumumu yapayım istedim. Ben bir müslüman olarak çoğu zaman hem kendi yaptıklarımdan hem de diğer müslümaların yaptıklarından utanıyorum. Müslümanlar genel ahlaktan iyice uzaklaşıyor. İyi ahlakı olmayan bir insan ne derece iyi bir müslüman olabilir! Avrupa'da değişen bir şey yok, dün olduğu gibi Türklere düşmanlıkları devam ediyor. Buna şaşırmadık. Aramıza hoş geldiniz. Blog yazmak hürriyettir. Umarım, bir gün bir medya grubunda yazmaya başlayıp da bloğunuzu öldürmezsiniz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Hayırlı Ramazanlar...
Sn.Koru, bir gün de Türkiye'deki diğer %50'nin islam algısındaki bozulmayı ve sebeplerini irdelemenizi dilerim. Sebeplerinin yalnızca "Terör" den ibaret olmadığını tahmin etmek güç olmayacaktır. Bence dünyadaki olumsuz "İslam" algısının sebebi de terörden çok, müslüman devletlerinin ve toplulukların terör ve evrensel değerler konusundaki tutumlarının acınası seviyesidir.
ReplyDeleteSn.Koru, bir gün de Türkiye'deki diğer %50'nin islam algısındaki bozulmayı ve sebeplerini irdelemenizi dilerim. Sebeplerinin yalnızca "Terör" den ibaret olmadığını tahmin etmek güç olmayacaktır. Bence dünyadaki olumsuz "İslam" algısının sebebi de terörden çok, müslüman devletlerinin ve toplulukların terör ve evrensel değerler konusundaki tutumlarının acınası seviyesidir.
ReplyDeleteSayın Koru, özlemiştik. Hoşgeldiniz. Tesbitlerinize tamamen katılıyorum ve burada kalmayacağını ümit ediyorum. Sadece WP, Guardian değil, NYT, FT, The Times, The Economist, FAZ, Die Welt, v.b.g. medya bahsettiğiniz konu yanında, Türkiye'de bir "devlet terörü" haline dönüşen ve "cadı avı" denilerek binlerce masum, mütedeyyin insanlara yapılan zulmü de yazıyorlar. Bu yazılanları, birçok hapishaneleri gezerek hakkal yakîn görmekte mümkün. Türkiye'deki bu "devlet terörü" hakkındaki tesbitlerinizi ve bu seyahatin nereye gittiği öngörünüzü de okumak isteriz. Selamlar, hürmetler ve muvaffakiyyetler.
ReplyDeleteValla iyi hos da Nasrettin hocanin dedigi gibi bu hirsizin hicmi kabahati yok! Benim annadigim sizin yazdiklarinizdan butun suc muslumanlarda.Peki sen bilmiyormusun ki Israilin Abd nin ortadogu uzerindeki projelerini isidi de bunlar besledi buyutuyor senin musluman ulkerin hali diye sizlandigin memleketlerin basindakilerde birer besleme.Truva ati.Amma gecmisler ola en buyuk hamleleri Fettulahdi oda al asagi edildi cok sukur.Bundan sonra ancak oturup kendi kendine beddua eder baska bir ise capi yetmez yani!Simdi gelelim senin su 180 derecelik donusune,hayirdir ne is fehmi koru simdide derinden altan altan senimi kullanmaya basladilar. valla degil sen 1000 fehmi olsa nafile, bu Allahin kaderi yani O buyurduki silkinin ayaga kalkin yani ol dedi elhamdurillah simdi tum bu olanlarda onun emriyle vuku bulan hadiseler.Bunu degistirmeye ne saskin yahudinin gucu yeter,ne abd nin ne de devsirme fettullahin.Bunlar Allahin kaderine ters onun icun olacak isde degildir.Biz rahatiz sukur, varsa bi 17 aralik operasyonlari yapsinlarda gorelim kac paralik erkeklermis, veya bi gezi ayaklanmasi, musluman artik oyle kolay lokma degil hele devsirmelerle algi operasyonu yapma manipule etme hic olacak is degil.Gucune guvenen gelip ciksin savas meydanina.Bakalim hele varmi cesaretleri, insan gucleri nufus popilasyonlari!Hic bisey de yapamazlar ulkemize zaten yapacaklarini yaptilar daha ne yapacak?Ancak boyle mala,alkisa, makama tapanlari avlar devsirir memleket aleyhinde ya yazi yazdirirlar ya beddua ettirirler hepsi bu.Allahin dedigi olur ondan gayri bisey olmaz.Ha unutmadan bu akp hukumetini birilerinin bakiyorumda cok zoruna gidiyor politikalari,yaptiklari falan ama bence buna sukretsinler bunlardan sonra gelecek olanlar akpye hic mi hic benzemeyecek demem o ki operasyonsa operasyon yurtdisi yurt ici adres teslimi, tum devsirmeler icin,yani bilirsin Rusyanin ,israilin muhalifleri kaldirma yontemlerini ona benzer birsey.Daha cokk sey degisecek memleketimizde isallah.Herkesin plani var ya evinde oturup plan yapiyor ya su 1000 yil ummete kanini bez etmis Turk milleti icin,Allahinda plani var.Devir degisti artik yok oyle onlarin istedigi kilibik ve turistlik gezi Turkiyesi.Birde unutmadan soyleyeyim diyorsunki avrupada gocmenler hristiyan oluyorlar, onlar o zaman bu zulmu bin defa haketmisler demektir, memleketlerinde irzlari tarumar ediliyor, hakarete ugruyorlar, dinlerine sovulup sayiliyor ama bu deyyuslar denizde bogulma riskini goze alip avrupaya kacayim diyor, yetmiyor isimi garantiye alayim diyip vaftiz oluyor demekki bu zulmu bu iraklilarda suriyelilerde kimse , hakketmisler.Ulan bunlar musluman olsa ne yazar hristiyan olsa ne yazar.Daha Bati Romayi fethedecegiz isallah.Gelecek gunler isil isil ve ben oyle mutluyumki.Turkiye Kanuni doneminden cok daha guclu olacak hemde yakin zamanda belki 30 40 yil.Ve biz o gunler icin hazirlanacagiz bize nasip olmazsa cocuklarimiza.Kemalist sistemin maymuna cevirdigi aslan yavrulari zincirini kirdi onlar artik sirklerde oynamak istemiyor.Turkiyedeki bazi catlak seslerin derdide bu, devsirmeler bizdenmis gibi gorunenler araciligiyla aman etme aman yapma bunlar soyle buyuk, soyle guclu hikayeleriyle aslanlari yeniden sirke kosma hesabi icinde.Bakalim kim kimi bundan sonra sirkte oynatacak!
ReplyDeleteSayın atomıc ant! Bir hayal edin: Yazınızı yüksek sesle Hazret-i Resul Muhammed'in (s.a.v.) önünde okuyunuz. Acaba o size yazınıydan dolayı ne derdi?
DeleteAtomic Ant: dünya temiz vicdanlı, güzelliği görünce takdir etmesini bilen insanlarla dolu. Muhammed Ali'ye gösterilen sevgi ve saygıya bakın. Kırımlı Türklerin uğradığı zulümü bir ağıtla anlattığı için Avrupalı milyonların sempatisini kazanan Cemile'ye bakın. Elbette düşman hiç yok değidir. Ama İslamın güzel ahlakını görmeye açık milyarlarca insan yaşıyor bu dünyada.
ReplyDeleteAtomic Ant: Roma'yı alınca ne yapacaksın?
ReplyDeleteRoma zaten açık! İlminle, irfanınla, fikrinle, inancınla, sanatınla, insanlığınla gidip istediğin şekilde kendini anlatabilirsin. Hodri meydan!
E hani nerde Turkiye'deki islam antipatisine neden olan olaylar hakkinda bir cumle? AKP'nin ayristirici dili "bu zerdust", "biliyorsunuz ermeni" sozleri, yapilan yolsuzluklar, hukuk katliamlari tek bir soz yok. Fehmi sen bizi aptal mi saniyorsun oglum? Senin ne yapmaya calistigini anlayamayacak kadar cahil bir kitle mi var saniyorsun karsinda? Adam gibi rasyonel bir sekilde bu durumun Turkiye'deki sebeplerini anlatsana olm. Sark kurnazi bicimsiz kafali Fehmim benim.
ReplyDeletefehmi bey sizi özlemişim. sık sık internette sizi arayıp yazıp yazmadığınızı anlamaya çalıştım. yıllardır takip ederim. serinkanlı ve rasyonel üslubunuza alışkınım. bu arada şimdi yazmasanız ne zaman yazacaksınız. Bu memlekette olabildiğince olumsuz duygular ve ümütsizlikler içinde olanlar olduğu gibi kendini Osmanlının altın çağında zannedenler de var.Tüm bunlar için yazmak lazım. Bu arada olumsuz yorumların yanında sessizce sizi izleyen ve gerçekten duygularına tercüman olduğunuz için size minnettar olan sessiz yığınlar olduğundan eminin. Olumsuz yorumları duymak da bir şans. kaleminize kuvvet, yüreğinize sağlık. tekrar hoş geldiniz.
ReplyDelete38 yaşında ; 18 yaşından beri fehmi beyi yazdığı gazeteleri abone olarak takip etmiş biriyim. Fehmi beyin bu yazısını okumadım bundan sonrakileride okumayı düşünmeyeceğim. Taaki içimde yıktığı adillik, hak için konuşma yazma,gerçeği güçlülerin yüzüne de haykırma konularındaki düzeltme ,kendini yırtma çabalarını görene kadar.
ReplyDelete38 yaşında ; 18 yaşından beri fehmi beyi yazdığı gazeteleri abone olarak takip etmiş biriyim. Fehmi beyin bu yazısını okumadım bundan sonrakileride okumayı düşünmeyeceğim. Taaki içimde yıktığı adillik, hak için konuşma yazma,gerçeği güçlülerin yüzüne de haykırma konularındaki düzeltme ,kendini yırtma çabalarını görene kadar.
ReplyDeleteLütfen yazmaya devam edin. Aklı başında ve gerçekleri görebilen, hem inançlı hem dengeli düşünebilen çok insan kalmıyor gitgide. Sevgiler, Allah yardımcınız olsun...
ReplyDeleteIstanbul rantiye sahasina donmus yagma yikim had safhada insanlar tum islam cografyasinda kan ve gozyasi dokuyor.o sia bu yezid onlar kafir sunlar musrik.ne guzelde bulmusuz suclulari.ha bire birileri bizi karistiriyor iddiasi.kimse neden isveci karistiramiyor...lutfen insana lazim olan ilk seye sahip cikalim..ahlaka .yoksa hak hukuk adalet allah kitap muhammet soylemi hic eksik degilki hirsiz ve yolsuzun agzindan
ReplyDelete"Bunun vebalini düşündüm."
ReplyDelete"...Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez..." (Maide-105)
(... Eğer mü'min iseniz, üstün olan sizsiniz." (Âl-i İmrân-139) Bu ayetler gösteriyor ki, günümüz islam aleminin her bir ferdinin problemi Kur'an'a göre (Kur’an ölçülerinde) "mü'min" ve "hidayet"te olamamak.